bugün
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl8
- bik bikinize ne dikersiniz13
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı110
- jayden oosterwolde8
- panathinaikos'un atatürk düşmanlığı8
- dokunmaya kıyamadan sevmek19
- mühendis erkeklerin genel özellikleri22
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası34
- anın görüntüsü21
- bik bik'in cinsiyeti16
- icardi190519
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz21
- fenerbahçe taraftarı25
- ruh varsa neden görünmüyor13
- aşık olmadan sevişmek17
- en çok yaşamak istenilen şehir15
- ibrahim reisi13
- bik bik için diktiğim keten pantolon10
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur13
- erkolar kapatılsın15
- galatasaray'ın yaşaması muhtemel facia15
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması14
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği10
- fenerbahçe13
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz14
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur12
- mauro icardi11
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi15
- manitayla yapılacaklar16
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması12
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur17
- alex de souza13
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor14
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi18
- travestilerin genelde kürt olması16
- karıya kıza doymuş erkek26
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz13
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek20
- çok üzgünüm sözlük9
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi15
- etine dolgun kız9
- risale i nur22
- taktik verin16
- icardi1905 adamdır12
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz18
- okan buruk10
- mert hakan yandaş30
- 21 maçtır yenilmeyen takımı becermek12
- icardi1905'in silik yemesi9
entry'ler (211)
iü ve ekşi sözlük tasarımlarına ek olarak youtube ve facebook'tan da esintiler taşıyor.
internette kendisi ile ilgili yapılan, ilginç yorumlar içeren yazı ve paylaşımlara karşı savaş açacağını bildirmiş geçenlerde bir derste. çıldırmış adeta. göte geldiniz, arayıp bulacakmış.
denk geldim demin. cem yılmaz 2008 korku diye bir şey aratacaktım. "cem yılmaz 2008 ko.." yazdığım anda, seçeneklerde cem yılmaz 2008 komik sahneler diye bir şey belirdi.
yandex'e geçtim ben de.
yandex'e geçtim ben de.
kendi kendine gelin güvey olmaktır. açık ve net.
bizim karşı dairede var bir tane; mertcan. yedinci sınıf. safi salak.
evdekilerin çalışma saatlerinden dolayı bazen dışarıda kalabiliyor. ablası ve kendisine toplam 1 adet anahtar düştüğü için sık sık bizim kapıyı çalıyor. geçenlerde eve gelmiş ama ablası evde yok. üşümesin diye içeri aldım ben de. o günkü konuşmamızdan sonra dedim ki, aga bu çocuk olmamış; bundan sonra da olmaz büyük ihtimal.
- ablanın cep telefonu yok mu mertcan?
+ vaar.
- numarası ne, soralım bir nerdeymiş.
+ bilmiyom ki abi numarasını.
- nasıl lan?! ablanın numarasını bilmiyo musun?
+ yoo. eheh
- annenin telefonu var mı?
+ var ama onun da numarasını bilmiyorum.
- nasıl olm ne diyosun sen! insan annesinin numarasını bilmez mi?!
+ valla benim telefonum yok ki abi, napiim onların numaralarını.
an gelir, dünyanın en ilginç şeyini de duysanız hissettiğiniz şeyi kelimelere dökemezsiniz. sinirleriniz boşalır. kimileri ağlar, kimileri kahkahalara boğulur, kimilerinde de saldırganlık tecelli eder. bende hiçbiri olmadı. bir 4-5 dakka başımı eğip halıya baktım. hiçbir şey hissetmeden...
neyse, dün yine çıktım evden, bunu gördüm. bizimkisi kapıya bir kağıt astı sonra ayakkabılarını bağladı. selam verdikten sonra bekledim biraz, yavaş bağladım ben de ayakkabılarımı. o gittikten sonra, kapıdaki, büyük boy kareli harita metot defteri yaprağına, ucu bıçakla açılmış, 5 cm uzunluğunda 2b kurşun kalemle, 60 puntoyla, sola yatık olarak yazılmış yazıyı okudum. şöyleydi:
"abla ben eve geldim, kumbaradan 3 tl para aldım. net cafeye gidiyorum, silkroad oynıcam. anahtar siyah botun içinde".
sonra yere baktım; bir çift siyah bot. yine o aynı his... trabzanlara tutunarak merdivenlerden indim.
---3 hafta sonra---
o gün okuldan geliyorum, gözüm yine bunların kapıya ilişti. kapı tokmağında yarım metrelik botu görünce -tarihe baktım; 2 nisan- yaklaştım. yine aynı formda yazılıp kapının kenarına iliştirilmiş notu okudum. manzara, öncekinden pek farklı değildi: "abla voleybol maçı var, ordayım. siyah botun içinde anahtar." geçen sefer, ablası, mavi botun içine bakmış olacak ki... neyse bir şey demiyorum ben.
bir dahaki sefere para atıcam botun içine. bir de şöyle not bırakıcam, hazırlayıp koydum cüzdana: "merhaba, ben hırsız. evinizi soyacaktım ama içim el vermedi. allah vurmuş, bir de ben vurmayayım dedim. alın şu 2 lirayı, gidip çoğaltın şu amına kodumun anahtarını." yemezlerse, adam değilim.
http://img15.imageshack.us/img15/6671/grnt002tl.jpg
vitamin önemli aga.
evdekilerin çalışma saatlerinden dolayı bazen dışarıda kalabiliyor. ablası ve kendisine toplam 1 adet anahtar düştüğü için sık sık bizim kapıyı çalıyor. geçenlerde eve gelmiş ama ablası evde yok. üşümesin diye içeri aldım ben de. o günkü konuşmamızdan sonra dedim ki, aga bu çocuk olmamış; bundan sonra da olmaz büyük ihtimal.
- ablanın cep telefonu yok mu mertcan?
+ vaar.
- numarası ne, soralım bir nerdeymiş.
+ bilmiyom ki abi numarasını.
- nasıl lan?! ablanın numarasını bilmiyo musun?
+ yoo. eheh
- annenin telefonu var mı?
+ var ama onun da numarasını bilmiyorum.
- nasıl olm ne diyosun sen! insan annesinin numarasını bilmez mi?!
+ valla benim telefonum yok ki abi, napiim onların numaralarını.
an gelir, dünyanın en ilginç şeyini de duysanız hissettiğiniz şeyi kelimelere dökemezsiniz. sinirleriniz boşalır. kimileri ağlar, kimileri kahkahalara boğulur, kimilerinde de saldırganlık tecelli eder. bende hiçbiri olmadı. bir 4-5 dakka başımı eğip halıya baktım. hiçbir şey hissetmeden...
neyse, dün yine çıktım evden, bunu gördüm. bizimkisi kapıya bir kağıt astı sonra ayakkabılarını bağladı. selam verdikten sonra bekledim biraz, yavaş bağladım ben de ayakkabılarımı. o gittikten sonra, kapıdaki, büyük boy kareli harita metot defteri yaprağına, ucu bıçakla açılmış, 5 cm uzunluğunda 2b kurşun kalemle, 60 puntoyla, sola yatık olarak yazılmış yazıyı okudum. şöyleydi:
"abla ben eve geldim, kumbaradan 3 tl para aldım. net cafeye gidiyorum, silkroad oynıcam. anahtar siyah botun içinde".
sonra yere baktım; bir çift siyah bot. yine o aynı his... trabzanlara tutunarak merdivenlerden indim.
---3 hafta sonra---
o gün okuldan geliyorum, gözüm yine bunların kapıya ilişti. kapı tokmağında yarım metrelik botu görünce -tarihe baktım; 2 nisan- yaklaştım. yine aynı formda yazılıp kapının kenarına iliştirilmiş notu okudum. manzara, öncekinden pek farklı değildi: "abla voleybol maçı var, ordayım. siyah botun içinde anahtar." geçen sefer, ablası, mavi botun içine bakmış olacak ki... neyse bir şey demiyorum ben.
bir dahaki sefere para atıcam botun içine. bir de şöyle not bırakıcam, hazırlayıp koydum cüzdana: "merhaba, ben hırsız. evinizi soyacaktım ama içim el vermedi. allah vurmuş, bir de ben vurmayayım dedim. alın şu 2 lirayı, gidip çoğaltın şu amına kodumun anahtarını." yemezlerse, adam değilim.
http://img15.imageshack.us/img15/6671/grnt002tl.jpg
vitamin önemli aga.
wondrous'un, kurcalarken yine amına koyduğu sözlük. iki dakika rahat durmuyor adam. olmuyor işte abi, zorlama. sözlük olarak kalsın. voltrana çevirmeye gerek yok ki.
hoşuma gitmeyen bir tercih yapmış sekizinci nesil yazardır. hoş gelmiştir. ama keşke gelmeseymiş. o anladı beni*.
sözlüğü sikkolaştıran butonlardan birisi. üye girişi ne amk! yazar girişi desene şuna. üye girşiymiş. üye kartı falan da çıkaraydık.
yazarların sözlüğe girmek için kullandığı üye girişinin adı, yazar girişi olarak acilen değiştirilmeli. üye girişi ne amına koyim yaa. sonra sözlük siki tutunca böhüü diye ağlıyosunuz. foruma çevirmişsiniz sözlüğü!
bir gece ansızın 81 düzce, 82 tahkim kurulu, 83 bank asya...
84'ü de bulmuşlar: ibb. vay arkadaş, ne mide varmış sizde.
84'ü de bulmuşlar: ibb. vay arkadaş, ne mide varmış sizde.
bir sabah uyandığında, takımının ikinci ligde oynamaya mahkum bırakıldığı haberine hazırlıklı olması gereken taraftardır.
tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan aziz yıldırım'ın soğuk algınlığı olduğu bildirildi.
takımı şampiyon olduğunda ikincilere fena gıcık olan taraftardır.
şöyle ki:
şampiyonlukları kesinleşmeden, maç sonunda timsah yürüyüşü yapar; resmi bilgilere göre şampiyon olduklarında tüplü, doğan görünümlü şahine binip camlardan sarkmak suretiyle son ses ismail türüt dinler.
takdir ettiğim yanları da şu ki: sevinçleri kısa sürüyor. yok lan, 2-2 değil. cidden kısa sürüyor adamların sevinçleri. görmemiş değiller en azından.
şöyle ki:
şampiyonlukları kesinleşmeden, maç sonunda timsah yürüyüşü yapar; resmi bilgilere göre şampiyon olduklarında tüplü, doğan görünümlü şahine binip camlardan sarkmak suretiyle son ses ismail türüt dinler.
takdir ettiğim yanları da şu ki: sevinçleri kısa sürüyor. yok lan, 2-2 değil. cidden kısa sürüyor adamların sevinçleri. görmemiş değiller en azından.
(bkz: şeker oğlan)
dikkat fahişe! valla bak. italya'da hem de.
şöyle ki: http://www.hurriyetport.c...CLE/19543/2010-04-03.html
şöyle ki: http://www.hurriyetport.c...CLE/19543/2010-04-03.html